- Türkçe İçerik

Rotting Christ Seyrettik!

Komşu ülke Yunanistan’ın dünya çapında haklı bir üne kavuşmuş black metal grubu Rotting Christ İstanbul, Ankara ve Eskişehir’de metal severlere müzik ziyafeti çekmek üzere Türkiye’ye geldi.

Konser, Ankara’nın ses ve ışık konusunda başarılı canlı müzik mekanlarından If Music Performance Hall’da gerçekleşti. Gökhan İnanç tarafından çok profesyonelce yönetilen mekân, bir de yenilenmiş ki gidilip görülmesi şart olmuş!

Ben şahsen bar konserlerini stadyum konserlerine tercih edenlerdenim. Sevdiğin müzisyenle aynı metrekarede yer alma, iki çift laf etme, set sırasında iki üç kere göz göze gelme şansı keyfime keyif katar. If’in fiziki altyapısında yaptığı küçük restorasyonlarla Avrupa standartlarına bir adım daha yaklaştığını görünce Ankara’da yaşayan bir müziksever olarak geceye mutlu başladım.

Ben sevdiği gruplarla birlikte değişmeye, gelişmeye, yeni ufuklar keşfetmeye açık biriyim. Bir önceki albümün aynısını yapmadı diye gruplara kızıp, küsmem; tam tersine araştıran, deney yapan grup severim. İşte Rotting Christ tam olarak bu tanıma uyan gruplardan biri. Adamlar her albümde kendini yeniliyor, ‘sound’larını biraz daha zenginleştiriyor. Son albümleri ΚΑΤΑ ΤΟΝ ΔΕΜΟΝΑ ΕΑΥΤΟΥ’da da durum farklı değil, grup özüne sadık kalıp her albümde yaptığı gibi Yunan ezgilerini şahane biçimde entegre etmiş müziğine ama bunun yanında siz yeni tatlar almaya da hazır olun. Bu noktada söylemem lazım, Rotting Christ’a black metal grubu deyip geçmek çok da doğru değil; folk, gotik ve doom öğeleri de ‘sound’larının ayrılmaz bir parçası.

‘Sound’ demişken, kayıt kalitesinin önemini göz ardı etmemek lazım. Tamam itiraf ediyorum: adresime gelen promosyonların ses kayıt kalitesi yeterince iyi değilse, daha ilk parça bitmeden bir kenara ayırıyorum ben.  Kristal gibi bir ses kalitesi yoksa; güzelim besteler, enstrümanlardaki ustalık, vokal kalitesi, sololar, riffler herşey boşa gidiyor. Kabul etmek lazım; artık çok kaliteli bir ‘sound’, ileri düzeyde post prodüksiyon, birer lüks değil, bilakis endüstri standardı. Yunan grup bu noktanın önemini anlayanlardan olsa gerek ki, ‘mixing’ ve ‘mastering’ için dünya devlerinden biriyle çalıştılar son albümde. İsveçli ses mühendisi Jens Bogren, Fascination Street Stüdyolarında, zaten halihazırda zengin atmosfer yaratmakla ünlü grubun ‘sound’unu bir gömlek daha yukarıya taşıdı resmen.

Albümün ilginç taraflarından biri de şarkı sözleri. Çoklukla Yunan mitolojisini ve eski medeniyetleri irdeleyen parçalar bu kez; Yunanca ve İngilizce’nin yanında,  Romanca, Rusça ve hatta – şaka yapmıyorum – Sümerce, Latince ve Maya dillerinde yazılmış.

Ve konser!

Dün geceki performansları için grup son derece etkileyici, hoş ve akılda kalıcı bir liste hazırlamışlar. Tüm performansları boyunca mekânda coşku bir saniye bile azalmadı. Ben en arkada bu yazıyı yazacağım düşüncesiyle mekânının nabzını tutarken ne ara kendimi konsere kaptırdım hatırlamıyorum bile.

Grubun ses teknisyenini de ayrıca kutluyorum şu noktada! Ses provasından konserin son anına kadar tümüyle kusursuz bir ses ayarı yapmaya tamamen odaklanmış, işini böylesine ciddiye alan bu adam sayesinde CD kalitesinde dinledik her şeyi, kısa bir feedback dışında tek bir hata hatırlamıyorum.

Grup bir gece önce de sahne almış olmasına rağmen baştan sona çok yüksek enerjili bir performans sergiledi. Rotting Christ’a geçtiğimiz Aralık ayında katılan iki yeni üyenin de gruba çok iyi uyum sağlamış olduğu gözümden kaçmadı; gayet organik bir grup izledik sahnede, en azından seyirci olarak bana geçen hissiyat bu oldu.

Her parçadan sonra kopan çılgınca alkışlarla, grubun etkileyici davul ritimleri, gitar tonları, harika sololarıyla ve Sakis’in seyirciyle hiç bitmeyen etkileşiminin yanında bir de sahne dışında sergilediği mütevazı tavrıyla, bu geçtiğimiz sene izlediğim en iyi konserler arasında yerini aldı dün akşamki Rotting Christ konseri!

Keşke sen de orada olsaydın!

[like][tweets][googleplus size=]

You Might Also Like

No Comments

    Leave a Reply