Progressive rock altın yıllarını 1970’li yıllarda yaşadı. Genesis, Jethro Tull, Yes, King Crimson 1970’lerde büyüdü. 1980’l yıllarda ise Heavy Metal altın çağını yaşadı. Progressive Rock ise tek bir gruba emanetti: Marillion.
Marillion, karizmatik vokalisti Fish önderliğinde birbirinden mükemmel üç albüm yaptı: Script for a Jester’s Tear, Fugazi ve Misplaced Childhood. Konsept yapılarıyla dikkat çeken bu üç mükemmel albümü orta karar bir çalışma olan Clutching at Straws izledi. Dördüncü albüm bir tıkanmaya işaret ediyordu. Kan değişikliği şarttı. Fish gruptan ayrıldı.
Marillion’dan ayrıldıktan sonra üst düzey albümler yaptı Fish. Internal Exile muhteşemdi. Ama 1997’de çıkardığı Sunsets on Empire ve ardından gelen Raingods with Zippos ile duraklam devrine girdi. Belki de dünya müzik piyasasında yaşanan fetret devriydi onu bu duraklamaya iten, bilinmez. Ama ilk dönem solo albümlerindeki beste kalitesinin geride kaldığı da kulaklardan kaçmıyordu.
Ozan mı yoksa müzisyen mi olduğu konusunda kendisi dahil kimsenin karar veremediği Fish, A Feast of Consequences ile eski havasını yakalamaya çalışıyor. 10. solo albümünüdeki tüm vokaller tabii ki Fish’e ait. Gitarda Robin Boult, bas gitarda Steve Vantsis, klavyede Foss Paterson’ın yer aldığı A Feast of Consequences, Fish’in ilk dönem albümlerinin tadını yakalama iddiasında sanki.
Albümün açılış parçası olan Perfume River 10 dakikayı aşan süresiyle günümüz rock dinleyicisine biraz zor gelebilir ama A Script for a Jester’s Tear’ı hatırlayanlar için oldukça etkili…
Crucifix Corner, High Wood ise hem Fish’i özleyenler hemde progressive hayranları için eşsiz çalışmalar….
Ama… ses gitmiş. Çok basit bir ifade ama yaşlanmanın etkisi kendini fena hissettiriyor. Fish, sesini çok zorlamıyor, zorlayamıyor. Belki kendisiyle yeni tanışan biri için hala mükkemmel bir performansı var ama Credo’yu söyleyen Fish değil bu. Albüm performansı ister istemez konserlerin nasıl olacağını düşündürüyor insana…
Evet eskiye özlem var A Feast of Consequences’da… Modern tınılardan kurtulup old school olma çabası var. Düzenlemeler kusursuz belki de, ama beni alıp götüren parça yok işte. Crucifix Corner, Perfume River evet iyi ama Credo, Assasin, Jigsaw, Internal Exile gibi yıllarca insanı çarpmaya devam edecek yok ortalıkta. Sadece dinleyicisine ihanet etmeyen bir Fish albümü var karşımızda. Belki aslında bu bile yeter albümü rafımıza koymaya…
No Comments