Specials Türkçe İçerik

Komİksİz Yazı İkİ: Tİlkİnİn S***

Politikaya atılacağım haberleri arş-ı ala’ya ulaşınca tebrik telefonlarının ardı arkası kesilmedi tabi. Yaparsa bu işi Mehmet yapar falan diyenlerden, zamanında beni okutma gafletinde bulunan öğretmenlerime kadar birçokları telefon santrallerinin kilitlenmesine neden oldular sağ olsunlar. Hatta Klingon’dan arayan hısım akraba tanıdık tanımadık tonlarca telefona bakmak zorunda kaldım. Yıllarca benim genetik bir çöplük olduğuma yemin eden, hatta bu uğurda uzun yıllar benimle uğraşan eski apartman yöneticimiz bile arayıp bana olan inancından falan bahsetti. Neyse lafı çok uzatmayalım bu durumun iki ya da bilemediniz üç açıklaması olabilir. Bir mevcut durumdan kimse memnun değil even Mehmet bile olabilir durumu, iki millet harbiden sıyırmış benimle bir maceraya atılmak için can atıyor, üç sıçtık işte üçü lafın gelişi yazmıştım hadi bakalım çık işin içinden mal değneği. Üç de işte Mehmet bizden biri diğer adaylar gibi değil falan.

Zamir’de geçtiği gibi “Halkın Sesi Olacağım” diye bir endişe taşımıyorum, ayrıca vantrolog da değilim en fazla kıçımdan bir takım değişik sesler çıkartabiliyorum. Zaten halkın hangi kısmının sesi olacağım ona daha karar veremedim. Gaynımgiller diyen var, filhakika diyen var, ne haber la ortiks diyen var, nittin diyen, nbr knk diyeni yani çok var, dolayısıyla ben halkın sesi olmayacağım şimdiye kadar yaptığım gibi kendi sesim olacağım. Hepimiz biriciğiz neden kendi sesimiz yerine başkasının sesini duyuralım?

Zaten bizim grupların kendi konserlerinde cover yapmalarına da karşıyım, arkadaş zaten 30-45 dakika çalacaksın epi topu sahnede, neden sana ayrılan zamanı başka grubun şarkısına feda ediyorsun? Bunun kökeninde kesinlikle özgüvensiz olmanın ya da altında yatan başka kompleksler vardır. Ulan mal değnekleri nedir bu alkış budalalığı oğlum, seyirci bizi daha çok sevsin diye ya da zaten bizim besteler bir boka benzemiyor, hadi göster amcalara çükünü hesabı bakın lan biz megadeth çalıyoz yaaaa ne sandın yapraaam dürtüsü ( o da genelde symphony of destruction olur-Megadeth’in Enter Sandman açılımı-tabi solosu yine öküz gibidir o ayrı), üniversite bitsin saçları kestirip devlet su işlerinde memuriyete gireceğim kafasıyla yapmayın lan bu işleri. Hiç unutmam çok sevdiğim bir arkadaşımın konserine gitmiştim, herifler bayağı güzel Testament çalıyorlar zannederken şimdi de Testament’ ten “Into the Pit” çalacağız dediler tabi ben bok oldum o ayrı, ama sıfır orijinalite, neden orijinal bir şeyler yapmaya o kadar emek vermiyoruz lan işte falan filan. Oğlum neden falan filan diye geçiştiriyorsun delikanlı gibi söyleyeceğini söyle, be a gentleman eat my liver. Ya oğlum ondan değil mevzu şimdi çok uzar diye şeyettiydim. Hadi lan kolpalık yapma da dökül işte, hem iktidara gelince kültür bakanı için de aydınlatıcı olursun.

Tamam; ulan mızrak çuvala sığmıyor kendimce gerçekleri ifşa edeceğim ama sonra bu mal ne diyor benimle alakası yok gibi beni satışa getirmek yok anlaştık mı? Geçen yazıda gömdüğün yeter lan ben hiç senden uluorta şikayet ettim mi? Jurnalci, ispikçi memo öyle efendi ol ciğerimi ye gazı işlemez anladın mı? Ulan nedir bu alkış budalalığı gençler, nedir bu özgüven eksikliği, nedir bu takkiye müptelalığı gerçekten anlayamıyorum.

Aslında konu belki biraz daha geniş belki sosyolojik alanlara sarkabilir, ama bence az gelişmiş hatta gelişememiş bir toplum olmamızla alakalı belki, değil kesin öyle yumuşatma söyleyeceklerini, tamam lan bir sus. Öncelikle yeniliklere fazla açık bir toplum değiliz, inovasyon bize gelmez, ölçme ve değerlendirme bu topraklara uğramaz, cahil egosu okuduğunu ya da çalabildiğini iddia edenlerde bile tavandadır ve istisnasız gelişime kapalıyız, her boku biliriz her şeyi yaftalayabiliriz, bilgimiz olmadan fikrimiz her daim paçalarımızdan akar, zaten müzik endüstrisi yok-onu yöneten vizyonsuz kakalaklarla dolu, yetmez ama evetci dalkavuklar falan- oraya başka zaman girerim ama o iş bence tiyatro, eve gelen tesisatçının yaptığı gibi her işi cinsel uzvu ile yapma içgüdüsü bizim müzisyen camiasında da sıkça rastlanılır ama sorsan gitarist Steve Vai davulcu Mike PORNtoy falandır, milli maçlar öncesi rakip takımları küçümseyen asarız keserizci, ne kadar cahil ya da ne kadar aptal olduğunu bile bilemeyen-bunun farkına hiçbir zaman varamayacak, spor yorumcusu kafasında olan müzisyenler, bir şeyi uzun süre yapınca çok iyi yaptığına inanan ama dürrük gibi çalan ve genelde tafrasından geçilmeyen müzisyenler yani var oğlu var bu güzide coğrafyada.

Ya birde yazıyı tekrar okurken aklıma geldi,  albüm kritikleri de bir başka alem. Ulan kötüye kötü diyemiyoruz- müzisyenlik, aranje, kayıt, miks falan çok zayıf işler duyuyoruz, evet 4 dakikada dinlediğin her şarkını arkasında belki yüz saatlik emek var ama bende de kulak var anasını satayım, olmamış, oldurtamamışsın, biraz daha emek vermen lazım koçum, bunları korkmadan yazmak gerekiyor. Ama sadece yerli ve götü başı terli olduğu için aynı zenci övücüler gibi yerli grupları övmeyelim. Tamam; yerli grupları desteklemeye sonuna kadar varım ama bu destek aslansın kaplansınla olmaz doğru şekilde yapılan eleştir de önemli bir destek olabilir. Fakat, ne yazık ki yerli gruplarımızın çok büyük bir bölümü eleştiriye oldukça kapalılar.

Bu arkadaşlar komşu Yunanistan’dan, her konuda yerli gruplara fersah fersah fark atmışlar, ben de geç tanıştım ama tanıştığıma çok memnunum.

Burada yazanları önce kendime sonra size söylüyorum, ben ders çıkartmaya çalışıyorum ama sizden o kadar emin değilim. Kes lan işte emin değilim diyorum kibarca seni gömmeden, yoksa saatlerdir bozuk akortlu gitarla kulaklarıma tecavüz ettin götemeş, kulaksız çomar. Konserlerde seyirciden çok müzisyen oluyor ortamda hepsi abi müthiş çaldınız diye birbirini kutluyor daha arkasını dönmeden kendi grup elemanlarına çok sikik müzik yapıyorlar, lan ultra yeteneksiz adamlar, bunlardan bir bok olmaz gibisinden gıybette çığır açıyorlar. Ya da herifler süper çalıyorlar, sırf kıskançlıklarından abi şarkıları çok sıkıcı, abi bu kadar uzun şarkı olur mu beaa gibi çemkiriyorlar. Aynı şey kayıt stüdyolarında da geçerli- işini hakkıyla yapanları kast etmiyorum. Prova stüdyolarına gerçekten üzülüyor, ayakta kalma çabalarını ve sabırlarını alkışlıyorum.

Aslında bir başka bir yazıda uzun uzun yazacağım stüdyocular var. Bir tanesi var ki hele gerçekten ölse hiç üzülmem, hatta ölüm ilanını çerçeveletir karşısına geçip kendimi manuel olarak zevkten zevke taşırım. Bu tür puştların aynı hastalıkların ter yoluyla vücuttan atılması gibi bu sektörden atılmaları gerekir hoş bence nefes alması bile ziyan ya neyse.

Genelde bizim insanımızın melodik hafızası babun, orangutan seviyesinde gerçekten bu bir.

İki, kör tuttuğunu ziker hesabı üç beş grupla tüm müzik hayatını geçiren en az 31 en çok 123456789 kişi sayabilirim bakınız: her şarkı arasında sürekli Slayeeeeer diye bağıranlar.

Üç, at gözlükleri ile doğan ve anüs ağzı ile müzik dinleyen üreka.

Dört, progresif ya da sert müziğin her türlü müzikten iyi olduğuna inanan fanatik gebeşler.

Beş, eski grupların muhteşem müzik yaptığına yeni grupların bir bok yapmadığına inanan çemçükler.

Altı, Polonya battı, yedi, sekiz, dokuz Alman domuz.

Yerli müzisyenlere iyi hatta süper bir örnek, kulaklarınıza ziyafet

Neyse ben iktidara gelince bir heavy metal bakanlığı kurmak niyetindeyim, tüm metal alemini bürokrasiye gark edeceğim, şimdiden söyleyeyim. Bakanlık çalışanlarına Allah kolaylık versin şimdiden. Efendim Metallica “Master of Puppets” albümünü thrash metal kategorisine koymamızı emretmiştiniz ama “Black” albümün 3131 sayı nolu imzaladığınız ilgili yazısında pop kategorisine karar vermişsiniz… Sayın bakanım bu Opeth konusunda bir karara vardınız mı? Progresif rock mı yazalım yoksa melodik death metal mi yoksa teknik death mi walla bilemiyoruz, arzu ederseniz İsveç’e bir ekip gönderip konuyu yerinde inceleyelim. Efendim Glam Rock’a bakan bölümden arkadaşlar biz neden bodrum kattayız sayın bakanımız bizi sevmiyor mu diyorlar? Laf mı bu şimdi Hakkı Bey hallerine şükür etsinler, Grunge bürosu eksi iki de. Hemen git onlara bir ara Ricthie Kotzen Poison da çaldı falan diye gönüllerini al, ne müthiş bir ses ne müthiş bir çalım falan diye gaz ver. Hadi hadi çabuk olun, benim biraz işim var birazdan Dave Mustaine gelecek kendisine hem “So Far So Good So What” albümünün 34. yılı için hem de ömür boyu başarı ödüllerini takdim edeceğim. Efendim Lars Bey yine aradı telefonlarına çıkmadığınızı düşünmeye başlayacağını söylüyor, öff savın o iti Hakkı Bey bu kadar önemli işimin arasında goygoya vakit ayıramam.

You Might Also Like

No Comments

    Leave a Reply