Dün akşam Ankara’da Batu Akdeniz konserinden aldığım keyfi hemen sizlerle paylaşmazsam olmaz! 6:45’e gelince gördüğüm kalabalıkla başladı malum etki. Ne güzel kitlesi var Batu’nun. Sadece sayıca değil, sevgice de büyükler. Tüm şarkıları bağıra bağıra, hep bir ağızdan söylediler konser boyunca. Batu da bu sevginin hakkını fazlasıyla verdi. Ortada gözle görülür elle tutulur bir aşk vardı.
Batu’yu Heavy Sky yıllarından beri tanır, takip eder ve severim. Hatta birlikte mini bir uluslarası projeye bile imza attık zamanında. Gel gör ki bu takipte bir zayıflık olduğunu, konserde bazı parçaları ilk defa duyunca anladım. Ne güzel şarkılar yazmış. İlk defa sahnede dinlememe rağmen ivedilikle içime işlediler.
Batu’nun çok kendine has bir sesi, kendine özgü bir tarzı var. Bu da şarkılarını kopyalanamaz cover’lanamaz hale getiriyor. Bu sadece sanatta değil endüstride bile başarının anahtarı. Kopyalanamz bir strateji oluşturdunuz mu, yırttınız. “Yaktım yıktım kalan ne varsa” satırlarını Batu Akdeniz gibi söyleyemiyorsanız Ona Gitme söylemenin ne anlamı var ama öyle değil mi?
Peyk şarkılarından İrfan Alış’ı çıkarınca, Peyk Peyk oluyor mu mesela? Aaaa sahi bugün yayımladığım röportajımı okumuş muydunuz? 😊
Shamless Plug
Dün gece beni çok etkileyen şeylerden biri, sanatçının kendi sahnesinde, kendi üzerindeki ilgiyi ve ışığı çok cömert bir biçimde Umut Er ile paylaşmasıydı. Bu, değil sanat camiasında hiçbir mecrada görmeye alışkın olduğumuz bir şey değil. Takdire şayan doğrusu. Bu, iki çok yetenekli mahir müzisyenin işbirliği, dostlukları, bağlılıkları daim olsun.
Gitarda ve back vokalde Umut‘un yanında, davulda Bulut Gör, basta defalarca izlediğim ve adını dün akşama kadar bir türlü öğrenemediğim Aslan İstepanov ve klavyede James Taylor’ın bu kusursuzca çalınan setteki etkileri çok büyüktü. Harika 5 müzisyen izledik sahnede. 6:45’in şahanevi ses ve ışık prodüksiyonunu ile de, dün geceden aldığımız keyif zirvelere taşındı.
Pamela’lı konser ne zaman acaba 😊
PS. Yazımı tamamlayan şahane fotoğraflar için Serkan Tuna’ya sonsuz teşekkürler!
PPS. Benim gibi progresif delisi Mehmet Pozam’ı gördüm konserde. Ayak üstü neler dinliyoruz’un üstünden geçtikten sonra kendisini, değerli görüşlerini Obscureland’de paylaşmaya davet ettim. Vallahi evet dedi. Pek yakında ilk yazısını okuruz, grubu bile seçtik 😊
Sevgiyle,
Lady Obscure
No Comments