90 dakikalık, iki perde, stand-up tadında, tek kişilik keyifli oyun. Hem yazarı hem de oyuncusu olan Erkan Kolçak Köstendil’i canlı izleme motivasyonu ile bilet almıştım. Kendisini televizyonda ve YouTube’da izlediğim zamanlar oldukça samimi ve doğal bulurdum. Tamamen bu merak ve heyecanla gittim. Aradığımı da buldum.
Bir dönem futbol ile oldukça içli dışlıydım. Açıkçası futbol ile tiyatro nasıl birleşir kafamda pek canlanmamıştı oyuna gitmeden önce. Ancak Erkan Kolçak Köstendil, harika bir iş ortaya koymuş. Samimi, akıcı, komik, dramı yerinde, bilgilendirici ve interaktif diyebileceğim bir oyun çıkarmış. Kendisine kocaman alkış.
Oyun boyunca kaleciler ve kalecilik hakkında, futbol hakkında bir sürü bilmediğim hikaye öğrendim. Futbola, özellikle de kaleciliğe hiç bakmadığım şekilde baktım. Zaten Erkan bey aynı zamanda lisanslı bir kaleci, yani o mesleğin de içinden. Bu yüzden sahnede ne anlatsa ne yapsa oldukça içtendi. Doğaçlama yaptığı interaktif kısımlara ayrı güldük. Oldukça eğlenceli bir akşam oldu.
Kendi adıma tek beğenemediğim nokta şu oldu. Kör gözüne verilen sosyal mesajlar, kamu spotları ve bunlara gelen alkış tufanı. Müjdat Gezen tiyatrolarında da benzerini çok görürüz. Metnin ya da oyunun doğasında verilen alt metinleri ve düşündürücü etkiyi şahsen tercih ederim. Ama bu oyun için abartılı olduğunu söyleyemem.
Keyifli bir akşam için listenize almanızı tavsiye ederim.
No Comments