Specials Türkçe İçerik

SEYİRCİ KOLTUĞUNDAN BAKIŞ: CANAVAR

Tek perde, 80 dakikalık, ciddi çatışmalar barındıran, keskin duygu dönüşleri ve sürprizleri olan başarılı bir oyun. Oyunun yazarı ve yönetmeni olan Tunç Şahin’in ilk tiyatro denemesi. Kendisini ‘İnsanlar İkiye Ayrılır’ filminden biliyorum. O filmde de güzel ters köşeler yapmıştı. Katmanları, perdeleri tek tek kaldırması, oyuna harika bir bağlanma oluşturmuş. Ben çok beğendim. Tiyatro ve sinema alanlarında devam edeceği işlerde mutlaka takip edeceğim.

Oyunun konusuna neresinden değinsem heyecanını bozabilirim. O yüzden temkinli birkaç cümle ile açıklamaya çalışacağım. Oyun açıklamasında yazdığı gibi küçük bir Anadolu şehrinde iki göz evlerinde kendi yağlarında kavrularak yaşayan iki kız kardeş Derya ve Aslı’yı çat kapı ziyaret eden yazar ve kuzen Kemal’in aralarında geçen samimi diyalogları izliyoruz. Tam bir aile havası var sahnede. Demli çay, eskileri yâd etmeler, gülüşmeler, ufak sürtüşmeler, göz devirmeler, laf çarpmalar derken ailenin bir ferdi hâline geliyor ve hikayelerine ortak oluyorsunuz. Tam güldük, eğlendik, oh karnıma ağrılar girdi diyecek gibiyken birden her şey tersine dönüyor. Derinlere iniliyor, geçmiş biraz daha aralanıyor. Sorular soruları getiriyor. Cevaplar, nefesinizi darlıyor. Ortalık kararıyor, karanlık büyüyor. Ve sonra “şşşşş…”

Oyuncuların hepsine buradan kocaman bir alkış. Müthiş uyumlu ve doğaldılar. Aile gibilerdi sahnede gerçekten. Karakterleri benimsemiş ve Aslı, Derya, Kemal olmuşlardı adeta.

Oyun süresi bence tam olmuş. Bazen prömiyerler nispeten biraz uzun olup sezon içindeki oyunlarda ufak revizyonlara gidildiğini görmüştüm. Bu oyun için böyle bir ihtiyaç olacağını sanmıyorum.

Geriye kalan sahne tasarımı, ışık, dekor, afiş, ses, müzik konularında emeği geçen tüm ekibe tebrikler. Bizi o evin duygusuna, ortamına soktunuz.

Sezonda izlenecekler listenize mutlaka alın diyorum.

You Might Also Like

No Comments

    Leave a Reply