Yaklaşık 90 dakika, tek perde, kalabalık ve hareketli kadrolu, harika oyunculuklarla dolu Kumbaracı50 oyunu. Öncelikle yarattığı dünya, karakterler, ilişkilendirme, sahnede yönetimi bakımından oyunun yazarı ve yönetmeni Burçak Çöllü’yü tebrik ederim. 1.5 saatliğine onun Babil’ine, Çember’ine konuk oldum.
Kumbaracı50 oyunlarını ve ekibini sevenler derneği üyesi olarak, onları sahnede izlemeyi çok seviyorum. Çünkü onlar sahnedeyken tiyatro oyuncularını değil de dostların birlikte eğlenmesini, hikaye anlatmasını, dertlerini paylaşmalarını izliyor gibi oluyorum. Bu akşam da tam olarak bu duygularla başlayıp bitti. Sahnede profesyonel bir iş adı altında, arkadaşların birbirleriyle oynamasını seyrettim. Bunun için Zora (Ayşegül Uraz), Tiskar (Meriç Rakalar), Lilitu (Tolga İskit), Semiramis (Sevil Akı), Harut (Murat Kapu), Marut (Gülhan Kadim), Marduk (Yiğit Sertdemir), Yanzu ve özür dileyerek canlandırdıkları karakterlerin isimlerini unuttuğum Ceyda Akel ve İbrahim Arıcı, hepinize tek tek kocaman alkışlar.
Oyunun hikayesini beğenenler ve beğenmeyenler ayrımı olacak gibi geldi bana. Kendine has bir tarzı var. Karakterlerin birbirleriyle ilişkileri, oyun ilerledikçe katman katman açılıyor, anlaşılıyor. Gizli bırakılan günahlar da kafanızda soru işareti ile birlikte sizinle salondan ayrılıyor. Ucu açıklık sevmeyenlere duyurulur :).
Hareket, ışık, dekor, kostüm tasarımlarını çok beğendim. Espri zamanlamaları, mizah sertlik dozu tam kıvamındaydı.
Genel hatlarıyla sevdiğim, oyunculukları ile bayıldığım bir oyundu. Tavsiye ediyorum.
No Comments