Elli-Elli beş dakika kadar süren tek kişilik bir oyun Düğün Şarkıcısı. Ağırlıklı olarak komedi tadında, hiciv dolu, güncel bir İstanbul, Türkiye özeti. Ya da özeti demeyelim ama her gün televizyonlarda gördüğümüz, Twitter’da okuduğumuz, Youtube’da parodilerini izlediğimiz ve içten içe hepimizin bildiği içinde yaşadığımız toplumun sığ, yüzeysel yönlerinin sadece birkaçını barındıran bir metin.
Oyun boyunca güzel espriler ile “ağlanacak halimize gülme” çatışması arasında gidip geliyorsunuz. Bu da sizi canlı tutuyor. Tiyatro izlemeye gelen bizler, kendimizi bayağı bir TV şovu seyircisi olmuş halde buluyoruz ve dekor olan beyaz kanepe, beyaz panel, aşırı parlak, göz alıcı ışıklar sizi gerçek bir TV programının içindeymiş duygusuyla bütünlüyor. Karşımızda ise Nergis Öztürk’ün canlandırdığı konservatuar mezunu olmayan, ama kendini zamanla yetiştirmiş bir Caz şarkıcısı, ilk albümü milyon satmış, BBG (Biri Bizi Gözetliyor) yarışma programına katılmış dönemin bir ‘anlık ünlüsü’, günümüzün unutulanlar listesinde herhangi bir isim olmaktan öteye geçememiş Şahnaz. On beş yıllık caz kariyeri, ülkenin tek tipleşme yönünde başlayan değişim dalgasından kaçamamış ve dönüşe dönüşe en sonunda bir düğün şarkıcısına evrilmiş ya da devrilmiş biri o. Karşımıza geçip başına gelenleri anlatıyor ve bize ülkenin nereden nereye geldiğini onun hikayesi üzerinden gösteriyor. Değişen sokak tabelaları, kapanan kültür sanat mekanları, talep görmeyecek hale getirilen kaliteli akımlar… Bu anlatı boyunca yeri geldikçe kadına şiddet, ırkçılık, tecavüz, eğitim seviyesindeki düşüş, vs gibi hayatımızın rutininde olan konulara göndermeler de izliyoruz.
Oyun boyunca gönderme yapılan konuların biraz yüzeysel ve anlık gaz alma/verme modunda olduğunu söyleyebilirim. Ancak, sahneye konan mizansenin bir TV şovu olduğunu düşünürsek oldukça gerçekçi ve en fazla bu sınırlarda dolaşabileceğini de kabul etmemiz gerekir. Oyunun finali, tiyatroyu terk ettiğimde bir garip, aniden olmuş, daha fazlası olmalıymış duygusu bırakmıştı mesela. Ama sonra bir süre geçip üzerine düşündüğümde Türk televizyon programları için tam olması gerektiği gibi bir son olduğunu kabul etmeliyim.
Nergis Öztürk’ün performansı, bu oyunu kopmadan izlemenizde en önemli faktör. Doğal ve özdeşleşmiş bir biçimde oynuyor. Işığı bol olsun. Uzun zamandır izlemeyi istediğim, performansını merak ettiğim bir oyuncuydu. Bu oyun benim için bir başlangıç oldu, son olmayacak.
Emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
No Comments