Ingmar Bergman’ın yazdığı Ece Dizdar’ın harika çevirisiyle bizlere getirdiği evlililik ve ikili ilişkilere dair sarsıcı, yani olması gereken tespitlere sahip uzun bir oyun izledim dün gece. Yirmi dakikalık arasıyla birlikte toplam iki perde, iki buçuk saat kadar süren oyunda beş kişilik bir oyuncu kadrosu var. İlk başlangıçtaki birkaç dakika haricinde yan rollerde kişileri görmüyor ve sahnede sadece Ece Dizdar (Marianne) ve Öner Erkan’ı (Johan) izliyoruz diyebiliriz. İkisini de uzun zamandır sahnede izlemek istiyordum, bu oyuna kısmetmiş.
Detaylara girmeden önce şunu belirtmek istiyorum. Bence bu oyunun can alıcı noktası çevirisi. Ece hanım, muazzam, modern bir çeviri becerisiyle, dopdolu, yıkıcı ve akıcı bir metin ortaya koymuş. Bu kadar doğal okunan çeviri yapmak bence kolay iş değil. Tebrikler!
Ingmar Bergman’ın aynı isimli film/dizisini izlemeden oyuna gittim. İzleseydim etkisi ne olurdu kıyasını yapamıyorum açıkçası. Kendisi bence globalde bir insanlık sorunsalı olan evlilik ve ikili ilişkilerin gelenekselliği, gizli kuralları, bastırılmışlığı, insanın özüne aykırılığı vs. gibi konuları sarsıcı bir gerçeklikle işlemiş ve bu oyunun uyarlaması da bu gerçekliğe yüksek derecede saygı duymuş. Oyundan ‘biraz uzunmuş’ düşüncesinde ayrılmıştım. Ama sonradan üzerine kafa yorunca, verilmek istenen çatışma, gerilim, sarsıcı gerçekler, tam olarak bu sahnelerle ve bu uzunlukta verilebilirdi dedim. Kendimce hep irdelediğim soruların sahnede ortaya konuyor oluşu, karakterlerin belli hâl ve durumlarıyla özdeşleşebilmek benim için güzeldi. Sadece şunu söyleyebilirim: Oyundan mutlu ayrılmayacaksınız. Eğlencelik seyir için gidilmesini tavsiye etmem.
Oyunculuklarda, Ece Dizdar açık ara öndeydi. Hiç takılmadan, cam gibi pırıl pırıl bir performans sergiledi. Öner Erkan da esasen doğaldı ama ses konusunda arka sıralarda kendisini duymakta biraz zorlandım. Bireysel bir durum muydu yoksa genel bir sıkıntı mı emin değilim.
Ses, ışık ve dekor konusuna gelirsek; dekor oldukça iyi. Evin içine bizi aldı. Işık da başarılıydı. Ancak ses konusunda aynı şeyi diyemeyeceğim. Şahsen Zorlu %100 Studio sahnesinin mikrofon kullanımını gerektirecek bir büyüklükte olduğunu düşünmüyorum. Bir girip bir çıkan mikrofon efekti bence komple kaldırılmalı. Doğallığı bozuyor.
Benim adıma oyunculuk ve performanstan ziyade, metin ve çevirisiyle ön plana çıkan bir gece oldu. Emeği geçen herkese teşekkürler.
No Comments