Specials Türkçe İçerik

SEYİRCİ KOLTUĞUNDAN BAKIŞ: FERAMUZ PİS!

Yetmiş dakika, tek perdelik, öteki olma kavramını kendisine dert edinmiş, dram türünde bir oyun. Öteki olma kavramını da geniş bir çerçeveden ele almış Sema Elcim. Mardin göçmeni Süryani bir ailenin yabancıya gitmesin, kültürümüz bozulmasın diye amca çocuğu ile evlendirilen kız evladı, bu evlilikten doğan engelli evlat Feramuz, annelerinden arzuladıkları ilginin tamamının engelli abilerine verildiğini düşünen ve bu duruma sürekli sinirli olan kardeşler… Oldukça zor ve insanın içini boğacak tüm sıkıntıların bir araya geldiği bir ev kısacası.

Hikaye bu derece yoğunluk üzerine kurulu olunca da sahnede bizi kalabalık, hâliyle oldukça gürültülü bir aile ve kaotik konuşmalar karşılıyor. Açıkçası belli kısımlarda kafam şişti diyebilirim. O harala gürelede bazı diyalogları duyup anlamak pek mümkün olmadı. Yalnız şunu da itiraf etmek gerekir, bu aile başka türlü de yansıtılamazdı galiba.

Oyun boyunca kopma ve dikkat dağınıklığına sebep olabilecek sıklıkta kostüm değişikliği söz konusu. Hem de oyunun akışı sırasında, sahnenin ortasında. Benim pek hoşuma gitmedi. Odağı dağıtan bir durumdu.

Ana karakterimiz Feramuz’un bakış açısı olarak yorumladığım, dünyayı algılayış şekli ve iç dünyasında konuşmak isteyip de dışa vuramadıklarını gösterdiği anları çok beğendim. Süper kahraman hayal gücü ve müzikler eğlenceliydi. Bu tip konuşma zorluğu çeken bireylerin kafalarından nelerin nasıl geçebileceğine güzel bir yorum olmuş bence.

Oyunculuklarda Çiçek Dilligil ve Çağdaş Tekin, anne oğul olarak müthiş uyumlu ve doğaldılar. Zaten oyunun büyük çoğunluğu onlar üzerine kurulu olduğu için diğer oyunculara göre bir tık daha parladılar. Ama tüm ekip olarak başarılı bir performanstı. Tebrikler.

Bu oyuna yorgun ve modunuzun düşük olduğu bir zamanda değil de dinç ve hazırlıklı olduğunuz zamanda gidin derim.

You Might Also Like

No Comments

    Leave a Reply