Yaklaşık 85-90 dakikalık, tek perde, nispeten izlemesi yorucu ama oyunculuklara ve efora saygı duyulası bir oyun. Kadıköy Boa Sahne’de izledim. Tam bir Brecht uyarlaması. Karakterlerin abartılı jest, mimik, ses ve beden hareketleri, bu yolla seyirciye verilen eleştiri dolu metin güzeldi.
Defalarca konu olan, hiç eskimeyen “ezen ezilen ilişkisi” sanırım insanoğlunun yaşamı boyunca var olmaya, bu şekilde sahnelerde sergilenmeye devam edecek. Bizler de kısa süreli dersimizi alıp, bıraktığımız yerden hayatlarımıza devam edeceğiz.
Oyunla ilgili muazzam diyeceğim şey kostüm, ışık, dekor tasarımları. Perde arkası gölge oyunları, bu sahneler için hazırlanmış geri plandaki dekor harikaydı. Kostümler, karakter geçişleri için özenle düşünülmüş, hazırlanmış. Işıksa hikayenin tam bir tamamlayıcısı, bütünleyicisiydi. Emeği geçen herkese ve yaratıcılarına büyük alkış.
Oyunculuklara gelirsek, büyük efor ve ses-nefes kontrolü gerektiren birbirinden güzel performanslar izledim. Herhangi birini diğerinden ayırmayı gerekli görmüyorum. Brecht stili duyguyu, taşlamayı, mizahı, dramı bizlere verdiler. Birden fazla karakteri sürekli geçişler halinde canlandırmak kolay iş değil. Hepsine ayrı ayrı alkışlar.
Oyuna dair eleştirim, süresinin biraz uzun olması ya da öyle hissettirmesi. Bir de oyuncuların akapella şekilde seslendirdikleri sahne geçiş şarkıları. Bu şarkılar ya da sesler, birçok yerde aşırı tekrara düştü ve uzatılmışlık hissi yarattı bende.
Bütününe baktığımda oyunu beğendim. İzlemenizi tavsiye ederim.
No Comments