Specials Türkçe İçerik

SEYİRCİ KOLTUĞUNDAN BAKIŞ: TARİHTE YAŞANMAMIŞ OLAYLAR

Yaklaşık 90 dakika, tek perde, kalabalık kadrolu, çok komik, müzikli oyun.

Gezgin bir kumpanya düşünün. Hikayeler anlatmayı, tarihi olayları canlandırmayı seven. Bir gün bizim karşımıza gelirler. Ama artık anlatacak bir tarih, farklı, ilgi çekici bir olay bulamazlar. Her şey, tekrar tekrar anlatılmıştır. İlgilerini çekmemektedir. Seyircinin ilgisini çekmeyecektir. Ama onlar gezgin bir kumpanyadır. Hayatlarını anlatarak, canlandırarak yaşarlar. Anlatacak mutlaka bir şeyler olmalıdır. İlla yazılmış tarihi mi oynayacaklar? İlla gerçekler mi anlatılmalı? Belki de yaşanmamış ya da yaşanıp yazılamamış olaylar vardır tarihin bir yerlerinde ne dersiniz?

İşte Ülkü Tamer ve kumpanyamız böyle rastlaşırlar birbirlerine. “Tarihte Yaşanmamış Olaylar.” Bizlere de keyfini sürmek kalır bundan geriye. Selam olsun. “Kağıdımız çaput bizim. Kefenimiz bulut bizim. Mesleğimiz umut bizim. Kıranlara selam olsun”

Her şeyden önce çok keyifli bir akşamdı. Sahnede böyle enerjisi yüksek, kendi içinde eğlenen, eğlendikçe yükselen ekipleri izlemek her zaman güzeldir. Oyunculuklarından dekoruna, kostümünden sesine, müziğinden ritmine, her şeyiyle çok beğendim. Oyun boyunca kafam hep gitti geldi. Ferhan Şensoylu, Rasim Öztekinli ortaoyunu, Metin Akpınarlı, Zeki Alasyalı Devekuşu Kabare sahnesi… Hepsinden birer esinti var gibiydi benim için. Onlara da selam olsun.

Sezar ve Brütüs arasındakiler aslında neydi? Kraliçe Elizabeth’in başına gerçekte ne geldi? 330 ay dönümü boyunca hangi ülkede demokrasi uygulanabilmişti? Mısır’da kediler neden tapılasıca sevilirdi? Devletten alacağınızı nasıl alırsınız? İŞte hepsi için oyuna gidiniz, kahkaha atınız, öğreniniz.

Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Işığınız, seyirciniz bol olsun.

You Might Also Like

No Comments

    Leave a Reply