Bir saatlik, bol etkileşimli, bol tezahüratlı, müthiş eğlenceli bir gösteriydi. Birçoğumuz sadece izlemedi, aynı zamanda katıldı da 😉
Bir yarışma olarak düzenlenmiş gösteride seyirci koltuğunda bir nevi jüri gibiyiz. Dokuz dansçı, belirlenen üst üste etaplarda yarışıyorlar ve kimi zaman bizlerin alkışlarıyla kimi zaman da destekleriyle turu geçiyorlar. Tabi yarışma olunca her turda bir de elenen oluyor. Oyun başlamadan hemen önce girişte hepimize verilen kağıtlara bu gecenin galibini tahmin edeceğimiz kağıtlar veriliyor. Etapların sonunda sahnede kalan son yarışmacıyı işte o en başta ki kağıttaki oyunuzda doğru tahmi ederseniz, sürpriz ödül kazanıyorsunuz. Yani siz de bir nevi yarışmaya doğrudan dahil edilmiş oluyorsunuz.
Ortaya konan bu iddia, rekabeti; rekabet taraftarlığı; taraftarlık heyecanı; heyecan eğlenceyi doğruyor ve bir saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Performanslar boyunca bolca gülüyorsunuz. Bir sürü komedi unsuru koreografinin içerisinde mevcut ya da belki de tamamı doğalında oluşuyordur. Sonuçta dans bu, evrensel bir dil olduğu kadar özgün ve otantik de.
Emeği geçen tüm ekibe ve harika performanslarıyla tüm dansçılara kocaman alkışlar. Başarılarınız ve keyfiniz daim olsun.
Dans nedir? sorusuyla yola çıkılmış bu projenin cevabını, ulaşmak istediği etkiyi sanırım gecenin sonunda tüm seyirciler ile birlikte aldınız. Harikasınız!
No Comments