Senem (aka Lady Obscure): Selamlar, sizi tanımak ne güzel, iyi ki karşıma çıktınız. Tanımak diyorum ama sizi pek de tanımıyoruz. Bize anlatır mısınız biraz, Ters Manyel kimdir? Kimlerden oluşur? Ne zaman kuruldu?
Bedir: Merhaba Senem, 2017 yılında Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yollarımız kesişti. Oradaki bir etkinlikte aynı orkestrada yer almıştık. Sohbetimiz ilerledikçe kafalarımız uyuştu ve provalara başladık. Başlarda sevdiğimiz şarkıları yeniden düzenliyorduk. Sonra besteler olgunlaşmaya başladı ve kendi şarkılarımıza yoğunlaştık. İlk şarkımız “Bırak Beni”yi Ocak 2021’de, ikinci şarkımız “Bul ve Dizginle”yi de Nisan 2021’de yayınladık. Ben grubun davulcusuyum, bas gitarda ikiz kardeşim Fetih, vokal ve gitarda ise Alp bulunuyor. Sizi de tanımak çok güzel, memnun olduk.
Senem: Gerçekten, müziğiniz o kadar kaliteli ve güzel ki, sizi önceden beri tanıyıp dinlemediğime biraz hayıflandım. Hadi biraz dertleşelim 😊 Endüstrinin bugünkü halinde kendini tanıtmak ne kadar zor?
Fetih: Teşekkürler, müziğimizi beğenmen bizi çok mutlu etti. Dijitalleşmeyle birlikte eskiye göre şarkıların daha hızlı tüketildiğini söylemek yanlış olmaz. Ayrıca hedef kitleler çok daha küçük birimlere bölünüyor ve etkileşim hızı daha fazla. Bu sebeplerden dolayı tanıtım çalışmalarının daha titizlikle yapılması ve bunun da işin uzmanlarına bırakılması gerekiyor.
Bedir: Bence tanıtım her zaman parayla alakalıydı. Ancak mecra açısından şu an çeşitlilik daha fazla, herkes kendi bütçesine göre tanıtım çalışması yapabiliyor. Ama ciddi bir tanıtım için hala yüksek meblalar ödemek gerekiyor.
Alp: Bir yandan da herkesin kendi şarkısını yapıp yayınlama imkanının olması çok seslilik açısından oldukça değerli. Ama bunu tanıtım açısından dinleyicinin dikkatini çekmeyi zorlaştıran bir unsur olarak da görebiliriz.
Senem: Ters Manyel güzel isim 😊 Neden bu ismi seçtiniz? Bir hikayesi var mı?
Alp: İsim bulma aşamasında oldukça zorlandığımızı söyleyebilirim. Her buluşmamızda isim bulmaya çalışıyorduk. Ters Manyel de seçeneklerimiz arasındaydı. Anlamına baktığımızda müzik anlayışımızla örtüştüğünü ve bize yakıştığını düşündük. Manyel; jest, mimik, davranış anlamı taşırken, Ters Manyel’i de karşı tarafı yanıltmaya yönelik yapılan davranış olarak tanımlayabiliriz. Parçalarımızda Ters Manyel etkisini dinleyicilerimize, aksak ve değişen ritim kalıplarıyla birlikte bize has armonik yaklaşımları kullanarak göstermeye çalışıyoruz.
Senem: Dediğin gibi Alp, progresif müziğin değişken yapısıyla çok örtüşen bir isim olmuş, vallahi tebrikler. Parçaları kim besteliyor? Ekip işi mi? Nasıl işliyor süreç?
Bedir: İlk başta sözler tek estrümanla bestelenmiş oluyor. Sonra besteye basitçe bir trafik belirleyip grupça stüdyoya giriyoruz. Şarkıları prova edip, kayıtlar alıyoruz. Kayıtları dinledikçe yeni fikirler ediniyor, eklemeler ve çıkarmalar yapıyoruz. Herkes “tamam oldu” veya “olmadı” diyene kadar bunu yapmaya devam ediyoruz. Sonrası zaten kayıt aşaması… Şimdiye kadarki süreçte Fetih’e ait besteleri düzenledik.
Fetih: Genelde bireysel olarak başlayan üretim süreci, herkes ürüne katkıda bulunduktan sonra kolektif bir şekilde sona eriyor.
Senem: Prodüksiyon ve post-prodüksiyon kime ait?
Alp: Bestelerin düzenlenmesi, aranjesi, metronome trackleri grubumuza ait. Elektronik altyapılar için Bahadır Özden, Kayıt – Mix – Mastering aşamasında Stüdyo ÇSM’den Mert Samur ile çalıştık. “Bırak Beni” ve “Bul ve Dizginle” şarkılarımızın kapak tasarımları ise Sabanur Mergen’e ait. Parçaları dijital ortamlara bağımsız olarak yükleyip tanıtımları ile grupça ilgilenmeye çalışıyoruz.
Senem: Müziğinize tepkiler nasıl?
Fetih: Günümüzde kirli tonlu gitar müziğini ve canlı enstrümanları duymayı seven müzik severler çokça var. İyi ki de varlar. Bu insanlardan aldığımız olumlu tepkiler bizi ciddi anlamda motive ediyor.
Alp: Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Özellikle her yaştan insanın parçalarımızı dinleyip beğendiğini bilmek bizi çok mutlu ediyor.
Bedir: Şarklarımızı dinleyen insanlar çok kibarlar. Kimseden “beğenmedim, olmamış” gibi dönüşler almadık. Bunun yerine olumsuz olarak “çok tarzım değil ☹” ifadesini duyuyoruz 😊
Senem: Bunu duyduğuma o kadar sevindim ki o kadar olur. Hepimiz biraz serseriyiz orası net ama internette fikirlerimizi saygı çerçevesinde ifade etmemiz ne hoş. Etkilendiğiniz müzisyenler/gruplar kimler? Türkiye’den dünyadan?
Bedir: Öncelikle Türkçe sözlü rock müzikten bahsediyoruz bu yüzden Cem Karaca, Barış Manço ve Erkin Koray’dan söz etmezsek olmaz. Dünyadan ise bu aralar en çok Gavin Harrison ve Danny Carey’nin davulda bulunduğu Pineapple Thief ve Tool’u takip ediyorum.
Senem: Şahane. İkisinin de ağır hayranıyım. Ustaya bir selam çakalım mı sizin de müsadenizle?
Senem: Alp, Fetih sizin favoriler?
Alp: Dire Straits, Pink Floyd, Johnny Cash, Eric Clapton. Türkiye’den de Yavuz Çetin, Mor ve Ötesi, Şebnem Ferah.
Fetih: Aklıma ilk gelenler The Smiths, Supertramp, Steven Wilson, Tigran Hamasyan, Mad Season, Kurban.
Senem: Süper isimler, her seferinde bu soruyu iyi ki sordum diyorum 🙂
Malum, pandemi müzik endüstrisini fena vurdu. Siz nasıl etkinlendiniz? Nasıl geçti bu son bir sene?
Fetih: Evet, bu endüstri ile ilişkili olan; müzisyenden mekan sahibine, sesçiden ışıkçıya, güvenlikten garsona kadar herkes çok zor dönemden geçmekte. Umarım bu dönemi en yakın sürede atlatırız ve hepimiz tekrar sahnelere kavuşuruz. Bizim için de zor ama aynı zamanda üretken bir seneydi. Kısıtlı zamanlarda provalar yapmaya çalıştık. Yasağın olmadığı saat ve günlerde şarkıların kayıtlarını tamamlamak için uğraştık. Şarkılarımızı dinleyicilerimize canlı olarak çalmak için sabırsızlanıyoruz.
Senem: Gelecekle ilgili plan ve beklentileriniz neler? Sırada ne var?
Fetih: Açıkçası bu pandemi döneminde plan yapıp beklentiye girmek biraz riskli ama ana planımız üretmeye devam ederek var olmak. Böylece daha fazla insana daha çok şarkı ulaştırıp, farklı şehir ve mekanlarda onlarla bir araya gelebililiriz.
Bedir: Bu arada üçüncü şarkımız “Ayna”yı da 11 Haziran’da yayınlayacağız. Bizce çılgın bir parça oldu. Progresif rock/metal sevenler kaçırmasın. 😊
Senem: Röportajımızın zamanlaması da pek güzel olmuş o halde. Heyecanla bekleyelim. Heyecan demişken, sizce hangisi daha heyecanlı? Stüdyo mu sahne mi?
Alp: Bana kalırsa sahne daha heyecanlı. Seyirciyle bir araya gelip aynı anda aynı atmosferi paylaşmak sahneyi bir adım öne taşıyor. Özellikle sahneye çıkmadan hemen önceki yaşadığım adrenalin patlaması tarif edilemez.
Bedir: İkisinin de lezzeti farklı. Stüdyoda şarkılar için en güzel olanı aramak, alternatifler denemek keyifli. Konserde ise hata yapma şansınız çok az olmasına ragmen seyirciyle bir arada olmak oldukça heyecanlı. Soruda heyecanlı olan sorulduğu için cevap olarak sahne demek istiyorum.
Fetih: Uzun zamandır sahnelerden ayrı kaldığımızdan mı bilmem ama sahne daha heyecanlı geliyor.
Senem: En sevdiğiniz albümler?
Bedir: Tool – Fear Inoculum, Pineapple Thief – Your Wilderness, Slint – Spiderland, Bandista – De Te Fabula Narratur
Fetih:, The Smith – The Queen is Dead, Kurban – İnsanlar, Nekropsi – 2, Rush – Moving Pictures, Kes – Kamlama, Tigran Hamasyan – The Call Within
Alp: Deep Purple – Machine Head, Mor ve Ötesi – Dünya Yalan Söylüyor, Pinhani – Zaman Beklemez
Senem: Benim de en sevdiğim yerli albümleri saymışsınız. Dünya Yalan Söylüyor, Kamlama ve 2 bu ülkeye çok şey katmış ve asla eskimeyecek olan albümler. Bizimle KES sevgisini paylaşanlar için hemen şuracığa Kes ile ilgili yazımı da link’leyelim o halde.
Ankara’da Kes İzledik – Bendeniz Lady Obscure kaleminden
Bu akşam istediğiniz 5 film karakteri ile yemek yeme şansınız var. Kimlerle yemek yiyorsunuz?
Ters Manyel: Harley Quinn, Travis Bickle (Taxi Driver), Mallory Knocks (Natural Born Killers), Daniel Blake (I, Daniel Blake), Sid (Ice Age). Bonus: Gollum (Lord of the Rings)
Senem: Bitirirken sizi takip edenlere ve edeceklere söylemek isteyeceğiniz neler var?
Alp: Müzik yolculuğumuzda bizi en başından beri destekleyen dinleyicilerimiz iyi ki varlar. En kısa zamanda konserlerimizde buluşmak dileğiyle. Bizi takip etmeye devam edin.
Fetih: Bizi motive eden şeylerden biri de destekleriniz. Eksik olmayın. Konser ve farklı projelerde görüşmek üzere.
Bedir: Sevenlerimize buradan selam olsun. Ayrıca Senem ve tüm Lady Obscure ekibine röportaj için teşekkürler.
Senem: Onur duyduk, biz de ekip olarak sizlere teşekkür ederiz.
No Comments